- bozulmak
- гнить, портиться
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük. В.И. Макаров. 2005.
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük. В.И. Макаров. 2005.
bozulmak — bozulmak, yıkılmak II, 131 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
bozulmak — nsz 1) Bozma işine konu olmak Pazarlık bozulur, nişan bozulur, makine bozulur, mal bozulur. B. Felek 2) Yiyecek kokmak, yenilemeyecek duruma gelmek, ekşimek Et bozulmuş. 3) Dağılmak, bozguna uğramak Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez den… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağzının tadı bozulmak (veya kaçmak) — bir kimsenin kurulu düzeni, dirliği bozulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dengesi bozulmak — 1) dik durumdan düşecek duruma gelmek 2) tanınan ve bilinen ölçülerin dışına çıkmak 3) tutum ve davranışlarında tutarlılık olmamak 4) mec. aralarında ilişki bulunan şeyler arasındaki uyum bozulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dolabı bozulmak — 1) kurduğu iş düzeni bozulmak 2) mec. hilesi ortaya çıkmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ahengi bozulmak — dirliği, düzeni bozulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağırsakları bozulmak — ishal olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
maneviyatı bozulmak — moral gücü sarsılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
plak bozulmak — argo can sıkmak, bıkkınlık verecek biçimde konuşmak, dırdır etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
büyü bozulmak — 1) yapılmış bir büyü etkisiz duruma getirilmek Öldük, ölümden bir şeyler umarak / Bir büyük boşlukta bozuldu büyü. C. S. Tarancı 2) mec. önceden hissedilen duygular hissedilmez olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çehresi bozulmak — yüzü düşmek İhtiyarın çehresi fena hâlde bozulmuştu. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük